Zamanı dondurmak istedim . O anın keyfini çıkarmak . O anı sonsuza kadar yaşamak istedim . Ancak durduramadım . Sadece yavaşlatabildim . Göz açıp kapayana dek gitmişti.

22 Temmuz 2011 Cuma

'' Ben . ''

O bilindik yazılardan başlamayacağım . Adım şu cismim şu misali gibi. Herkes içini dökmek veya çığlıklarını kusmak için birşeye başvurur . Bende kağıdı tercih edenlerdenim . Sosyal ağlarda ahkam kesmiyorum . Yazıma odanın en karanlık köşesinden başlıyorum . Bunu okumak zorunda değilsiniz . Ne anlatılmaya değer bir cinsel hayatım var ne de çok sevdiğim bir sevgilim .
Annemle babamın tek gülüyüm . Her zaman şımartılıp doyumsuz yetiştirilen bir kızım . Hiçbirşeyden memnun olmayan , para vermediklerinde onlara söven biriyim . Ana ! Şuna bak lan piç gül gibi anne - babaya neler söylüyor diyebilirsiniz . Ama şunu da unutmayın ben böyle yetiştirildim . Babam bir dediğimi iki etmemiş insandır . Bunun nedenini 16 yaşımda anladım . Kendi babasında görmediği sevgiyi , bana gösteremezdi elbette . O da bu açığı hediyelerle kapatmaya çalıştı . Sonuç ne mi ? Doyumsuz bir sürtük oldum . Annem öğretmen babam ise bankacı . Çocukları da heryerde sürten , evde ne bulduysa ebesini siken bir pislik oldu .
Herkes kendinden biraz bahsetmeli belki . Onları anlayabilmeniz için iç dünyalarını açmalı . Bende birazcık kendimi tanıtmalıyım o zaman . 18 yaşında ,  güzellik kavramının en dibinde bir kızım . Hayatım özenilecek bir tarza değil . Yanisi bombokun en boku bir hayatım var . Babam kafasına göre evi terkedip sonra geri dönen , annem ise beni hayalleri doğrultusunda yola sokmaya çalışan bir insan . Ondan nefret ederim nedense . Tam olarak nefret etmemin senesi 2003 yılı İlkbahar ortası . Hayvan sevgisi fazla olan bir insanım ve bir öküzü severek bunu çok iyi kanıtladığımı düşünüyorum . O gün küçücük boncuk boncuk gözleri olan bir kediyi severken anneme yakalandım . Sanki eve erkek attım da onla basıldım gibi ne trajikomik değil mi ? Beni tuttuğu gibi eve götürdü , donuma kadar soydu ve oklavayla evet evet oklavayla dövmeye başladı . O zamanlar 19 kilo olmam size ne kadar çöp vücut olduğumu iyi açıklar sanırım . Herneyse dövmeye dur durak ara vermediğinden acıdan düz duvara tırmandım . Bunu kendisi de söyler size . 8 yaşında 19 kilo üflesen uçacaktım . O oklavayı bacağıma , sırtıma , koluma ve kafama yediğim her an nefret ettim ondan . Yalvarışlarım , ağlamalarım ... Anneme lan nefretim böylelikle başlamış oldu .
Babama olan nefretim ise 2010 senesinin Ocak ayında .. Babamın bizden ve özellikle kendinden bıkabileceğini hiç düşünmemiştim . Bir Ocak sabahı '' annem ameliyat olacak '' diyerek evde bitmiş piline varana kadar neyi varsa topladı ve sabah beni lokantaya götürüp yemek yedirdi . İçimde bir ses '' Sonsuza dek gitti '' dedi . Susturdum hemen onu . Aradan 1-2 ay geçti . Korkuyordum onu aramaya .. Gelmeyeceğim kızım demesinden .. Sonunda bir gün cesaretlenip aradım . ''Aradığınız numara kullanılmamaktadır . '' Korktuğum şey başıma geliyordu . Bu böyle yaklaşık 2 ay devam etti . Hergün mutlaka 1 kere o numarayı tuşlardım . Birgün amcamın numarasını bulup babamı aradım . Alo dediğinde sadece tek birşey söyledim : '' Neden beni bırakıp gittin ? ''. Sustu ve ''ben birdaha dönmeyeceğim kızım'' dedi . Bu cümleden sonra hatırladığım tek şey annemin anlattıkları ve kesilmiş ellerim . Banyoyu yıkıp , telefonu parçalayıp , odamdaki aynıyı kırıp kaloriferin yanında kafamı oraya vurarak krize girmiş şekilde babam beni terk etti diyormuşum . Annem beni o halde görünce çenesi kitlendi . Üzdüm kadını .. Fazla uzattım lafı anlatmaya , içimi dökmeye öyle dalmışım ki .. İşte bu olaydan sonra babamı silip attım . Bir köpek kadar babasına sadık ben ; onu silip attım .

Hiç yorum yok: